TELETE HABER

enson haberler

Güzelim Türkçe’nin Aydınlığında Düşünceler….

Prof.Dr.M.Mehdi ERGÜZEL

 

 

Temmuz 2022 / FİGANLAR ÜLKESİ TVnet’te “Afganistan’da 40 gün”

adı verilen yarı belgesel nitelikte bir gezi ve tanıtma programının 2. bölümünü seyrediyorum. Çok canım sıkıldı. Zavallı Afganistan, 40 yıldır adının manasına uygun tam bir “figanlar ülkesi”dir. Perişanlık, fakirlik, sahipsizlik, açlık, düzensizlik, hukuksuzluk, uyuşturucu madde bağımlılığı…Saymakla bitmeyecek dertlerin ortasında kahramanlarına hasret bir Müslüman ülke. 8-10 milyonu da Özbek Türkleri…Günümüzün zengin İslam ülkeleri ne işe yarar ? Kaşlarımı çatıyorum. O boynu incecik çocuklar arasından inşallah kahramanlar yetişir…Millî Mücadelemizin 100 yıl önceki kahraman kadrosunun kıymetini bilmeyenlere yazıklar olsun…

***

Temmuz 2017 / Haber-Türk TV kanalında “Çıkış Yolu” programında

eski öğrencisi Sami Altınkaya’ nın yönelttiği ekonomi ağırlıklı soruları cevaplarken eğitim konularına da temas eden  Prof.Dr.Mithat MELEN’in bizim de katıldığımız görüşlerinden bazıları :

* Türkiye’nin bir numaralı meselesi eğitimdir. * Eğitim ekonomisi diye bir gerçek var.

* Eğitim, dışında kalamayacağımız bambaşka bir dünyadır… * Hele temel bilimlerde asla geri kalınmamalıdır. * Tecrübeli hocaların enerjisi, uzmanlık alanlarından uzaklaşmamalı, derslerde yarına genç yetiştirmek yerine, yöneticilik göreviyle tüketilmemelidir.

***

Temmuz 2017 / Yakın tarih de unutulmamalı, uzak tarih de…

Yeter ki ince ve doğru bir dikkatle çalışan araştırmacıların, bilim ve tefekkür erbabının emeklerine ve eserlerine dayansın…Mahallîden millîye doğru uzansın…Yalova’dan yurdun en ücra köşesine, Türk ve İslam âleminin bütün masum, mazlum ve bazen de gafil topluluklarının daimi uyanıklık içinde olması temennilerimizle…Düşünmemize vesile oldukları için  Sayın Başkanımız Yakup Koçal Bey’e teşekkür ve selamlarımızla…

***

Temmuz 2017 / Dün akşam bir bölümünü tesadüfen seyrettiğimiz  elin gâvurunun çevirdiği Forrest Gump filminden  ibretlik bir cümle : ” İleri yürümeden evvel geçmişini arkana al…” Onlar,kendi geçmişlerini ve bizimle mücadelelerini asla unutmazlar.

Ya biz ? Ya binlerce yıla uzanan yakın ve uzak tarihimiz ?

***

TEMMUZ 2020 / ALTI YIL ÖNCE (2014) PEK DE YANILMAMIŞIZ…

Bu kadın Hitler’in torunlarından biri değil mi ? Ne demek

İstiyor kİ ? Ordusuyla bu kadar oynanmasına izin veren bir millet işte böyle zor durumda bırakılır, elalemin maskarası olur. Ne Gazze’nin semalarında ne Kerkük ve Musul’un ufuklarında şöyle bir uçuveren bir F-16 görünüyor, sanki süs olsun diye bu fakir milletin vergileriyle alınmışlar …Allah sonumuzu hayr eyleye…Meydanlarda bağıran bağırana….

***

Temmuz 2013 / ” ORUÇ, KALKANDIR…”1400 yıllık İslam tarihi boyunca bin yıldır da Türk milletini şereflendirerek maddî ve manevî hayatımızı renklendiren ramazan ayı, bin bir hikmetiyle birlikte ruhlarımızı ve bedenlerimizi de şenlendirmektedir.

Orucun ( belalardan, musibetlerden koruyan) bir kalkan olduğunu söyleyen peygamberimizin temennisine uygun bir güzellikle yaşanması fırsatından ve koruyucu imkânlarından kendimizi niye mahrum bırakalım ki..”Orucun, sadece allah için tutulduğu, mükâfatını da sadece onun verdiği..” belirtilen hadisten ilham alınarak, ” Ben oruçluyum..” tavrının öfkeyi, kibri ve inadı kıran terbiye edici bir tarafı olduğunu da düşünmek gerekir.”Oruç, perdedir.. Ramazan’da şeytanlar zincire vurulur. Cennette reyyan kapısından sadece oruçlular girer..” denilmiştir.

Allah oruçlarınızı kabul eyleye, hepimizin dahil olduğu biz gaflet ehline de daimî uyanışlar nasip eyleye, şuurlu zamanlar yaşamayı ihsan ede…

***

Temmuz 2023 / Korkunç bir pahalılık aldı başını gidiyor.

Allah sonumuzu hayreylesin. “Ayağını yorganına göre uzatmak” böyle zamanların hatırası mıdır ? Allah fakir fukarayı muhafaza etsin. piyasa, frenleri aşınmış kuduruk bir arabaya dönmüş. Akaryakıt zamlarına rağmen trafikte azalma yok. ne tuhaf bir ülke olduk. Mazlumun âhı hangi zamanlarda aheste aheste çıkar ki ? Ben böyle zamanları pek bilmem, felek bilir…İnşallah düzelir, yola gireriz…

***

Temmuz 2023 / STAR TV’deki “HÜKÜMET KADIN” filmini çok beğendim.

Demet AKBAĞ hanım sanatının zirvesindedir. Hele okuma-yazma öğrenme macerası muhteşem. Diğer oyuncular da rollerinin hakkını veriyorlar. Yönetimlerin eleştirilmediği bir ülkede demokrasiden söz açılamaz…Hem de her zaman kara mizah şarttır…Yeter ki sular bulanmasın.

***

Temmuz 2015 / Heyyy…Hassas miting erbabı, bu manzaralar sizin ilgilendirmiyor mu ? Rahmetli Necdet Sevinç’in 10 sene kadar önce yazdığı gibi ” Vatan toprakları nadide bir Türkmen halısı gibi ayaklarımızın altından çekilirken…” güya barış şarlatanları teke tek programlarında akılları sıra kelime oyunlarıyla bir sonuç alacaklarını mı sanıyorlar.? Sabrın sınırı neresidir ? Bu devrin “Harekât-ı Milliyesi” yok mudur ?

***

Temmuz 2017 / Yüce Allah; devlete, millete zeval vermesin.

Ezan susmasın, bayrak inmesin.”Din ü devlet mülk ü millet” uğruna asırlardır kanını sebil eden, varlığını adayan bu aziz millet “devlet-i ebed-müddet” içre yaşamaya devam etsin..

“İ’la-yı kelimetu’llah” için fedâ-yı can edenler unutulmasın…

Aziz milletimizin feraseti ve cesaretiyle engellenen belalar, bir daha başımıza gelmesin…”Amin diyenler, didar görsün…”

***

Temmuz 2019 / YAZ DÜŞÜNCELERİ -2-

Meçhul mütefekkir arkadaşımla yağmurlu bir Temmuz ikindisinden sonra Kozyatağı’nın ulu ağaçları altındaki bir çay bahçesinde tekrar görüştük, sohbet ettik.Bana diyordu ki:

Namık Kemal’in “Hürriyet Kaside”sinde beğendiğim beyitlerden biri şöyledir ki bir hadisten hareket edilerek demokrasiye ve çok sesli düşünceye telmih yapılır.Yeniden düşünülmelidir :

“Durur ahkâm-ı nusret ittihad-ı kalb-i millette / Çıkar âsâr-ı rahmet ihtilaf-ı re’y-i ümmetten…”

* Ümmet içindeki fikir farklılıkları/çeşitliliği, zenginliktir, nimettir.

* Çok sesliliğe her zamanda ve zeminde fırsat verilirse zihinler gelişir, insanlar söyledikleri ve yazdıklarından dolayı “acaba” duygu ve endişesine kapılmaz.

* Çocukları, gençleri ve aydınları çekinerek söz eden / edemeyen bir cemiyette demokrasi gelişemez. / * Türk toplumunun hür düşünceyi, tekrar bütün esneklik ve nezaketiyle yaşaması, yaşatması şarttır. * Dayatmacı zihniyetlerle bir yere varılamaz.  * Bizim adımıza başkaları düşünemez.  * Aklımızı başımıza devşirmemiz, aslî karakterimize sahip çıkmamız şarttır.

* Aksi halde bizim için yabancı proje ve oyunların biri biter, diğeri başlar. Allah korusun her seferinde kurtulma garantimiz de yoktur. * Hani Köktürk, Uygur, Karahanlı, Selçuklu, Osmanlı?

* Türkiye Cumhuriyeti, inşallah ebediyyen payidar kalacaksa, her alanda ayağa kalkmamız, yüksek bir eğitim sistemi geliştirmemiz, üniversiteleri ehliyet ve liyakatla dolduran bilim kadrolarıyla zenginleştirerek siyasetin girmesine engel olmamız gerekir.

* Cumhuriyetin kuruluş felsefesini ilim ve tefekkür adamlarıyla işlememiz,”OKULA-KIŞLAYA-CAMİYE” politika oyunlarını ve “Diyanet dışı cemaatleri” yaklaştırmamamız gerekir.

Arkadaşım haklıydı…

Yatsıya kadar süren sohbetimiz, ezan-ı Muhammedî ile noktalandı.Sonraki görüşmemiz için vedalaşarak evlerimize döndük. İstişare ve sohbet olmayan bir cemiyetin hâli yamandır. Biz daima ümitvarız. Anadolu’daki bin yılımızın sırrı budur.İlim ve istişare.. Demokrasi ve Üniversite..Ehliyet ve liyakat…Allah büyüktür..Şaheser tekrar uyanmaktadır.

***

Temmuz 2024 /  Kader vardır. Hangi insanın nasıl bir hayat yaşayacağı kaderidir. İnsan zekâsıyla, çalışmasıyla, alın teri, göz nuru ve el emeğiyle bir yerlere gelir ve hayatını kurar. Kendi hayatımızın ve sorumluluklarımızın hesabını başkalarına soramayız. ilim yolunda ilerlemek ve hür düşünceli aydın olmak, sürekli okumak, öğrenmek, düşünmek, kıyaslamak şarttır. Kendine, iradesine ve sinirlerine güvenen dürüst insanlar da siyaset yapmalıdırlar. Kültür seviyesi yüksek olmayanlar siyaset yaparsa memleket kaybeder. Bu konularda çok yönlü ve zengin düşüncelere ihtiyaç vardır.

***

Temmuz 2015 / Vatan nedir ? “Adını söylemeli” diyor Yahya Kemal… Vatan; yaylaları, ovaları, dağları ve ırmaklarıyla, kurdu, kuşu, sığır ve davarıyla, çiçeği, böceği, meyvesi ve sebzesiyle, havasıyla, suyuyla, yazıyla, kışıyla, çoluğuyla çocuğuyla, bayrağıyla, devletiyle, ezanıyla, şiiriyle, türküsüyle, mezarları ve tarihiyle, fırınıyla, samanıyla, kangalları, kartalları ve horozlarıyla, civcivleriyle, bebesiyle, dedesiyle, akrabalarıyla, komşularıyla, arkadaşlarıyla…. vatandır… Saymakla bitmiyor. Ne kadar da zengin…

Bir de Suriye’nin, Irak’ın ve benzerlerinin durumuna bakın…20-30 yıl önceki kan gölüne döndürülen Bosna-Hersek, Çeçenistan ve Afganistan’ı düşünün… Biz aklımızı başımıza devşirmezsek, elin gâvurlarının bizim için de daha çetin planları yok mu sanıyoruz ? Ya bizim planlarımız ? Büyük gaflet !!! Hani muhteşem Osmanlı.? Gitti mi gider.. Vatanın her şeyi mukaddestir, dört elle sarılmalı, bin bir nazına katlanılmalı..Yoksa bu zalim dünya, mazlum kanı dökerken, zafer kazandığına inanıyor yahut tarihin intikamını aldığını sanıyor.. Sanki biz zulüm yapmışız gibi.. Dün, bugün ve yarın için “vatan felsefesi” yapmalı, “strateji enstitüleri” boş durmamalı..Bir Hasan Celal Güzel, bir Taha Akyol, bir A.Bican Ercilasun,… yetmez..

Başka “Yeni Türkiye Planlamaları” olmalı. Peyami Safaların, Erol Güngörlerin, Cemil Meriçlerin, Kabaklıların, Arvasilerin, Nurettin Topçuların, Kafesoğluların, Ayverdilerin…tefekkür burçları sahipsiz kalmamalı…Sadece siyasi partilerin çilesiz, ufuksuz, daralmış kadroları ile yetinilemez..

Aksi halde “Badeharabül Basra/ Basra harab olduktan sonra” uyanmak kâr etmez. 85 kanlı ülkenin beslediği söylenen “Maskeli İşid Cinneti”de bitmez..

***

Temmuz 2020 / Papa’nın üzüntüsüne katılanlar ve avanesi, Atilla, Roma’ya girmesin diye yalvarmaya giden büyük dedelerinin torunları olarak, Hun atalarımıza şükran duymaları gerektiğini hatırlamalıdırlar. Yahya Kemal Beyatlı’nın Gedik Ahmet Paşa’ya yazdığı gazeldeki :

“Çıktı Otranto’ya pür-velvele Ahmed Paşa

Tûğlar varsa gerektir Kızılelma’ya kadar..”

mısralarının ve diğer beyitlerin ne manaya geldiğini yeniden düşünmelidirler. Biz Cem Sultan’a ve babasına yapılanları unutmadık. Vatikan sakini, üzülecekse Irak’ta, Suriye’de, Doğu Türkistan’da, Yemen’de açlıktan ölen masumlara ve öldürülenlere üzülsün de göreyim azizliğini…Üzülüp durmasın, holding çapında olduğu söylenen zenginliğinin tadını çıkarsın….Kendi dininin geleceğinden de hiç ümitlenmesin. Türklük ve İslam var…

***

Temmuz 2020 / Azerbaycan sınırlarında hassas günler yaşanması sebebiyle, içerde de muhtelif gerginliklere yol açacak konulara girilmesini zamansız görüyor, arkadaşlarımın ikazlarını da dikkate alarak, meseleleri “uzman ilim erbabına teslim etmeyi” daha insaflı ve mantıklı bulduğum için tartışma dışı kalıyorum.. Keşke üslupta daha sabırlı olabilseydik..Kim kimin kafa yapısını ve hayat felsefesini kolay kolay değiştirebilmiş ki ? Hepinize selam ve muhabbetlerimle…

***

Temmuz 2014 / Milletimizin değer verdiği sözlerinden, dualarından biri: ALLAH, DEVLETE, MILLETE ZEVAL VERMESIN…. Devletine zeval gelen milletlerin ne hale geldiğini görüyoruz….Birlik olmalı birlik…Ittifaklar artmalı,yarına hazırlanılmalı…Çünkü partizanlık, Âkif’in dediği gibi, tehlikelidir : Girmeden tefrika bir millete,düşman giremez ; Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez….Milli davalarda parti mensubiyeti ikinci plana düşmez mi ? Esas olan vatan, bayrak, devlet ve millettir..Ecdadın dediği gibi  : ” Din ü devlet mülk ü millet”

***

15 / Temmuz 2020 / Bugün BİRUNİ ÜNİVERSİTESİ’nde manalı bir tören yapıldı. Aziz şehitlerimiz için saygı duruşu, İstiklal Marşı ve Kur’ân-ı Kerim tilavetinden sonra 15 Temmuz “Demokrasi ve Millî Birlik Günü” münasebetiyle bir şehit babası ve gaziyi dinledik,duygulu bir şiir ve o meş’um geceden görüntüleri takiben Rektör Beyin günün mana ve önemine dair ders, tespit ve tavsiyelerinin yer aldığı, Kurumsal İletişim sorumlusu Serpil BÖCEK Hanımın sunduğu programda biz de mütevazı bir konuşma yaptık. Allah bu milletin istiklaline ve istikbaline kastedeceklere fırsat vermesin…

***

Temmuz 2013 / Yaz Ramazanı’nda Dua…Allah oruçlarınızı kabul eyleye…

Fakir fukarananın gönlünü ve midesini hoş eyleye, sair zamanlarda bizleri açlıkla terbiye etmeye, bir lokma ekmeğe muhtaç bırakmaya…Nimetlerin kadrini kıymetini bilenlerden eyleye…Bir damla suyun, bir parça ekmeğin, hafif esen serin rüzgârın, gölgenin ve tebessümün kıymetini bilenlerden eyleye inşallah…

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir