TELETE HABER

enson haberler

Kabirde Sorulan İlk Sualler

Ne kadar kıvırırsan kıvır, ne kadar inkar edersen et İnsan hayatında tek milimlik boşluk yok.

Kabir hayatı yok diyenler mutlaka aldanacaklardır. Mezara defnimiz yapıldıktan sonra Münkir Nekir meleklerinin bize ilk soruları şunlar: 

-Men Rabbüke? (Rabbin Kimdir?)
-Ve men nebiyyüke? (Peygamberin Kimdir?)
-Ve ma dînüke? (Dinin Nedir?)

Kafayı sıyıranlar kabir hayatı yok ve haliyle sual de yok demeye getiriyor. O yalancılara çok sayıda kişi maalesef inanmakta, oysa insan ömrü yaşadığı 60-70-80 yıldan ibaret değil; ilk yaratılan levh-i mahfuz defterinde ismi cismi yazılmış olarak varlık çizgimiz Allah tarafından başlatılmaktadır. İnsan neslinin ilk divanı veyahut ikinci merhalesi kalu bela denen yerde  aktive oldu. Allah -Elestü bi Rabbikum- divanında Adem’ den başlayarak son kişiye kadar herkesi topladı. Orada biz kullarıyla mukamele etti yani konuştu. Kurtuluşumuzun neye bağlı olduğunu tüm detaylarıyla anlattı. 

İlahi huzurda Bizler, emir ve yasaklara uyacağımıza dair Allah’a söz verdik, Allah, ahdiniz yetmez verdiğiniz sözü tutacağınıza dair yemin de edin dedi, bizler topluca Misak verdik. (Ahd ve Misak) 

Sonra sözünüzü tutmak üzere Allah yeryüzüne inin dedi ve sıralı olarak inmeye başladık. Bu bizler için üçüncü merhaledir. İnsanların ilki Adem Peygamberdir. 

Ana rahminde şekillenmeye başlayan Cenin’ e ruh ilk 40 gün veya ikinci bir 40 gün sonra duhul eder ve beden ölene kadar insanla birlikte yaşar. Ölünce ruh tekrar illiyyun makamına yükselir. Bu makam şöyle anlatılmaktadır:

“Müminin ruhu alındığında, yani mümin öldüğünde ruhu göğe çıkarılınca göğün kapıları onun için açılır. Melekler onu müjdelerle karşılarlar. Onunla beraber çıkar, Arş’a kadar varırlar. Arşın altından onlara bir sahife çıkar ve üzerine (kulun ameli) yazılır. Kıyamet gününde hesaptan kurtulacağını belirten bir mühürle de mühürlenir. Bu işleri mukarrap melekler görürler” Kaynak: (es-Suyûtî, ed-Dürrü’l-Mensûr, nşr. Dâru’l-Fikr, Beyrut 1403/1983, VIII, 443)

İnsanoğlu için kabir hayatı dördüncü merhaledir. 

Ve insanın, dünya hayatından sonra kabir hayatı başlar. Bu hayatın süresi kıyamete kadardır. Kabir ziyareti yapıldığı zaman ruh cesedine rücu eder ve geleni karşılar. Ziyaretçinin yapacağı duaları, okuduğu kur’an’ları memnuniyetle alır ve tekrar ruhlar alemine yükselir. Kıyamet koptuktan sonra bedenlerimiz yeniden dirilecek ve kesin hesap için mahşerde toplanacaktır. Süreç böyle işlemektedir.

Levh-i mahfuzda başlayan hayat, dünya ve kabir hayatlarıyla devam edecek, kıyametle birlikte büyük ve kesin hesap dönemi başlayacaktır.  Mahşer hayatı beşinci merhaledir. Günah ve sevapların tartılacağı, ak koyunun kara koyundan hakkını alacağı o büyük gün çok çetin olacaktır.

Altıncı merhale cennet veya cehennemdir. İmtihanı kazanan cennete, kaybeden cehenneme gönderilecek. Böyle ebedi olan ahiret hayatı başlayacaktır.

İmanın 6 şartı gibi 6. Merhale ahiret hayatıdır.

Boşluk yok, kesinti yok, karartı yok; çizgi budur.

İlk sorgu yerimiz kabirde rahat olabilmek için imanlı, ibadetli olmak şart.

Ey dost, bu sürece inanıp inanmamak elbette senin tercihine kalmış bir şey. “İnanmazsam süreçten muafım” diye sakın kendini kandırma!

Allah, ben insanları ve cinleri ancak bana ibadet etsinler diye Yarattım diyor. Kalu belada Allaha iman ettik, sözümüzü tutacağımıza dair yemin verdik. İmtihanı geçmek için iman mutlak gerekli. İman noktamız Allah’ a, Peygamberine ve onun dininedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir